Önce anne babaları kampa yollandı şimdi çocuklar hapishane gibi okullara gönderiliyor!

Propaganda in Hotan, Xinjiang: the CCP promises to make all the region’s children happy. Photo by Ruth Ingram
Propaganda in Hotan, Xinjiang: the CCP promises to make all the region’s children happy. Photo by Ruth Ingram

(Abdulhakim Idris)

Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ve diğer Türk topluluklarının Komünist Çin Yönetimi tarafından soykırımı her geçen gün daha da hızlanıyor. Milyonlarca Uygur kadını ve erkeği, ki Çin’in kendi resmi kayıtlarında da dolaylı olarak teyit edilmişti, toplama kamplarına yollandıktan sonra ortada kalan çocuklar Komünist Rejimin kurbanı haline geliyor. Alman araştırmacı Dr. Adrian Zenz tarafından duyurulan yeni bilgiler Uygur çocukların devlet yetimhanelerine zorla gönderildiğini belgeliyor. Araştırmaya, Doğu Türkistanlı olup da yatılı okullarda eğitim gören çocukların sayısında son iki yılda sıra dışı bir artış yaşanıyor. 2017 ile 2019 döneminde daha önce 500 bin olan şehir dışına giden öğrenci sayısında yaklaşık 380 binlik bir artış oldu ve bu rakam neredeyse 900 bine yaklaştı. Bu büyük artışta anne veya babası veya her ikisi de toplama kamplarında tutulan çocukların komünist rejim eli ile alınıp götürülmesinin etkili olduğu söyleniyor. Daha önce de New York Times gazetesinde 500 bin civarında çocuğun ailesinden koparıldığına dair haberler yayınlanmıştı, Zenz’in son araştırması bu haberleri bir kez daha doğruluyor.

Dr. Adrian Zen’in Doğu Türkistan’ın Kaşgar bölgesinde Yarkand civarındaki çocuklara dair ulaştığı belgelere göre 10 binden fazla çocuğun ailesi toplama kamplarına gönderilmiş durumda. Hem annesi hem de babası kamplara gönderilen çocukların sayısı bin civarında. Bu çocukların büyük çoğunluğu devlet kontrolündeki yatılı okullara veya yetimhanelere gönderiliyor. Yarkand’da ilk ve ortaokuldaki yaklaşık 225 bin öğrencinin ‘zor şartlarda’ olduğu hükümet raporlarında yer alıyor. Bunda son yıllarda toplama kamplarına gönderilen aile fertleri nedeniyle ortaya çıkan yoksulluğun büyük etkisi olduğu dile getiriliyor. Yoksulluk oranında 201’den sonra yaşanan artış da bunun en önemli göstergesi kabul ediliyor. 2014 yılında meydana gelen hadiseler nedeniyle Yarkand, Çin hükümeti nezdinde daha çok baskı yapılacak yer olarak görülüyor. Bu nedenle neredeyse her kasabada bir toplama kampı bulunuyor. Yarkand’da alınıp kamplara götürülen çocuklara dair detaylı bilgiler veren Adrian Zenz, bu çocuklar arasında sadece ve sadece 1 yaşında olan bulunduğu gibi çoğunluğunu 10 yaşından küçükler oluşturuyor. Zenz, çocuklara yönelik gerçekleştirilen bu zulmü ‘toplum mühendisliğinin zorlayıcı bir örneği ve gelecek nesillerin duygu ve düşüncelerine yönelik yapılan bir hareket’ olarak tanımlıyor. Zenz, “Eğitimi silaha dönüştüren devlet bir grubu sadece yukarıdan aşağıya değil, kendi özünden ve köklerinden kontrol etmelerini sağlıyor” diyor.

Doğu Türkistan’ın geneline bakılacak olursa 2017 yılından beri yatılı okullarda eğitim gören çocukların sayısında yüzde 76,9 oranında artmış durumda. Hükümetin ‘çocuklara daha iyi eğitim vermek’ bahanesinin arkasına çıkarak başlattığı yatılı okulların yaygınlaştırılması projesiyle, Uygur öğrencilerin asimilasyonuna kapı açılıyor. Devlet okullarında çocuklara ne kendi dillerini konuşmak ne kültürlerini ve dinlerini yaşama hakkı tanınıyor. Adrian Zenz’in tespitlerine göre, neredeyse hapishaneyi andıran yüksek güvenlikli bu okul ve yetimhanelerde çocuklar gün boyu sadece Çince iletişim kurmak zorunda kalıyor ve sistematik olarak siyasi propagandaya tabi tutulduğu psikolojik baskı sürecinden geçiyor. Anne ve babalarının kamplarda tutulduğunun farkında olan çocuklar, eğer verilen emirleri yerine getirmezlerse benzer kaderi paylaşacaklarını biliyo. Doğu Türkistan’da Uygur dilinin kademeli olarak ortadan kaldırılmasıyla birlikte 2,94 milyon öğrencinin bütün eğitimlerini Çince yapacakları da daha önce duyurulmuştu.

Share

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Campaign for Uyhgurs

We defend the human rights of uyghur people and the free world by exposing and confronting the chinese government's genocide, and empowering uyghur women and youth in the diaspora.