(Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas”ın konuşması) Bugün söyleyeceklerimi dikkatle dinleyeceğinizi ümit ediyorum. Unutmayalım ki gerçek bir dost üzse de doğruyu konuşur. Politik bağlantılar nedeniyle Ümmetin değeri azalmalı mı? İslam dünyasının Uygurlara desteği kasten kesilmektedir. Çin’in büyük yalanlarının kurbanı aynı zamanda Müslüman toplumlardır. Müslüman kardeşlerimizin bize olanlar hakkında bilgilendirildikçe bize olan desteklerinin artmasını ümit ediyoruz. Dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlarla ilgili olarak ümitsizliğe kapılıyoruz ve gelecekte maruz kalacakları tehlikeler konusunda onları uyarırken sık sık düşmanlıkla karşılaşıyorum. Çin satın alma ve taciz etme ile ilgili geçmişe sahiptir. Gerçek şudur ki, Çin rejimi bütün insanlığın düşmanıdır ve Müslüman Uygurlara yönelik soykırımı, Çin’in iç meselesi değildir!
Kendi ablam’in, Uygur halkının haklarını savunduğum için kaçırılması ile bunu ispatlayabilirim. 2 yılı aşkın bir süredir O’ndan herhangi bir haber alamadık.
Çin’in soykırım kampanyasının diğer toplumları nasıl hedef aldığını görünüz ve uyanınız. Bu Uygurlar ile sona ermeyecektir. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin geçtiği her alanda Müslümanların kanının izi vardır. Myanmar’da Rohingya Müslümanlarının katledilmesi Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin tarafından yönlendirilmiştir. Oradaki gerginlik, Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifiye yol açmak için Müslümanların sürülmesi amacıyla körüklenmiştir. Ortadoğu’dan gelen görüntülerde Müslüman çocuklar, İslam inancına tamamen aykırı olan Çin’in milli marşını söylüyorlardı. Bunu yaparken Allah’a kul olmak yerine Çin’e bağlılık yemini ediyorlar. Bu uyarılarımızı hatırlayınız. Afrika’daki ve Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerin ve Pakistan’ın liderleri size sormak istiyorum, herhangi bir dine inanmayan ve herkesin eşit şekilde değer vermeyen bir rejime ülkenizin ekonomisinin kontrolünü verdiğinizde sonunun iyi olacağını mı düşünüyorsunuz? Çin’in sizin vicdanınızı ve özgürlüğünüzü kontrol etmekle kalmadığının aynı zamanda ülkenizdeki otoriter hakimiyetini de genişlettiğinin farkında değil misiniz?
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Çin’in kendi söylemlerine izin vermiştir. Kuşak ve Yol İnisiyatifi ve diğer projelerin parçası olarak bir çok üye soykırım suçuna doğrudan ortak olmuştur. Şunun adını koymamız gerekiyor ki, Çin bugün bizim inancımıza ve İslam’a karşı bir savaş yürütmektedir. Çin rejimi, haşa, bugün yeniden Yüce Kur’an’ı yeniden yazmaya kalkmıştır. Çin rejimi, dünyanın en büyük İslam karşıtı ülkesidir, ancak Afrika’nın en büyük camisinin inşaatını yaparak sömürgeci niyetlerini gizlemektedir. Hayatta hiçbir şey bedelsiz değildir ve Çin Halk Cumhuriyeti için de; bu milletler için ödenecek bedel Uygurların yaşadığı trajedi kadar yüksek olacaktır.
Biz, İİT’yi çok daha fazla geç olmadan uyanmaya çağırıyoruz. Bizim yalvarışlarımızı duyun ve paraya olan arzunuzun Müslümanların hayatlarından daha değerli kılacak suça dönüşmesine izin vermeyin. Türkiye, gibi İslam İşbirliği Teşkilatlarında endişelerini dile getiren ülkelere teşekkür ediyoruz ama bizim bir an önce daha çok harekete geçilmesine ihtiyacımız var. Çin’in kana susamış sömürgecilik emellerine ve soykırıma bulaşarak lekelenmeyin. Lütfen bizimle birlikte haykırarak, sadece bize değil aynı zamanda kendinize de yardım edin!
