Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türkleri, Kazaklar ve diğer Müslüman topluluklar ile onlara diasporadaki temsilcilerine yönelik sanal izleme faaliyetlerinin çok eskiye ve çok geniş bir alanda yapıldığı belirtiliyor. Bugün Doğu Türkistan’ı sanal hapishaneye çeviren Komünist Dikta, dünyanın her yerindeki Uygurları kızıl bilgisayar korsanları ile de takip ettiriyor. Amerika’nın önde gelen gazetelerinden New York Times gazetesinde yer alan habere göre kötü amaçlı yazılımlar, çeşitli uygulamaların ve internet sitelerinin içlerine yerleştirerek Uygurlara yönelik sanal takip ve bilgi toplama amaçlı kullanılıyor. Bu uygulamalar bazen telefonlardaki Uygurca klavyenin içine bazen de Kur’an’ı Kerim’den ayetlerin veya başka dini nasihatlerin yer aldığı mesajlarını içine yerleştiriliyor.
Doğu Türkistan’ı 1949 yılındaki işgalinden bu yana yok etmeye ve bir Çin toprağına dönüştürmeye çalışan Pekin Hükümeti, nazilerden ilham alarak kurduğu toplama kampları, 21. Yüzyıl kölelik düzenini temsil eden zorla çalıştırma sistemi, 500 bin Müslüman Türk yetiminin Komünist Çin doktrinine göre yetiştirilmesi gibi projelerinin yanı sıra ileri teknolojilerle Uygurları sanal bir hapishaneye tıkmaya çalıştığı uzun süredir dünya kamuoyunda konuşuluyor. Ama her yeni ortaya çıkan bilgi Komünist Diktanın, Türk ve Müslüman bir topluluğu soykırım yaparak yok etme adına ileri teknolojiye dayanan ve daha sofistike araçları kullandığını gösteriyor. Geçen günlerde New York Times gazetesinde yer alan haber, komünist diktanın emrinde çalışan, kızıl sanal korsanların marifetlerini anlatıyor.
Haberde yer alan bilgilere göre San Fransisco merkezli telefon güvenlik şirketi Lookout şirketi araştırmaları sonucunda sekiz farklı kötü amaçlı yazılımın Çin hükümeti ile bağlantılı bilgisayar korsanları tarafından çoğunluğunu Doğu Türkistanlı Müslümanların kullandığı telefonlara yerleştirildiğini tespit ediyor. Şirketin temsilcilerine göre, üstelik Uygurların telefonlarının hacklenmesinin geçmişi 2013 yılına kadar gidiyor. Kızıl Dikta, bu yazılımla sadece Doğu Türkistan’daki zulüm ile yetinmiyor aynı zamanda 15’ten fazla ülkedeki Uygur diasporasını takip ediyor. Kızıl korsan yazılımlarının bazıları telefonların Uygurca klavyelerinin arka planına yerleştiriliyor. Bu yazılım daha sonra telefonu uzaktan dinleme yapılabilecek mikrofona dönüştürüyor, telefon konuşmalarını kaydediyor ve telefon hafızasındaki bütün bilgileri ve resimleri kopyalıyor. Bir başka yazılım türü de Doğu Türkistanlıların hedef alan Uygurca dilinin olduğu, dini mesajlar, Kur’an-ı Kerim’den ayetler veya kişisel bakımla ilgili uygulamaların içine yerleştiriliyor. Şirketin mühendislerinden Apurva Kumar, “Uygurlar nereye giderse gitsin ister Türkiye ister Endonezya ister Suriye yazılım onları takip ediyor” diyor. Geçen aylarda da Kanada Merkezli güvenlik şirketi Volexity ve Toronto Üniversitesi’nin laboratuvarlarının yaptığı incelemelere göre Çinli bilgisayar korsanları Uygurlar ve Tibetlilerin kullandığı iphone ve android yazılımlı telefonlarını hedef alıyordu. Colorado Boulder Üniversitesi’nden Darren Byler, “Akıllı telefonları ile yapılan bu takip sisteminin, insanın bütün özel hayatının izlenmesi anlamına geldiğini kabul etmek gerekiyor” diyor.
Doğu Türkistan’da son yıllarda cep telefonları Çin Komünist Partisi’nin Uygur, Kazak ve diğer Müslüman toplulukların tutuklanması için etkili bir araç olarak kullanılıyor. İki telefonu olanlar, telefonunda dini mesajlar veya resimler bulunanlar, telefonla yurt dışını arayanlar, hatta telefonu olmayanlar bile şüpheli görülüp tutuklanıyor. Ancak Lookout firmasının tespitlerine göre akıllı telefonlara casus yazılım yerleştirmelerin geçmişi 2011 yılına kadar dayanıyor. GoldenEagle adlı Çinli korsan yazılımın geliştirdiği kod 2011 yılından itibaren kullanılıyor. 2015 yılından sonra ise bu yazılımın kullanma kapatisesi artıyor. Bu korsanın geliştirdiği 650 farklı versiyon kod sahte Uygur uygulamalarına yerleştiriliyor. Korsan yazılımlar, Çin’de erişime yasak konulara ulaşmaya sağlayan özel bağlantı sağlıyor gibi işletiliyor. Çoğunlukla, alışveriş, müzik, video oyunları, seyahat ve benzeri konuların yer aldığı ve Uygurlar kullanılması istenilen uygulamalar geliştiriliyor. Bazıları da özellikle Uygurca klavye kullanıldığında devreye giriyor. Kimileri de facebook, twitter ve diğer sosyal medya uygulamalarına sızıyor. Eğer böyle bir uygulama indirilirse hemen Çinli bilgisayar korsanlarının o telefonu birebir takip etmesine fırsat tanınıyor. Şirketin ortaya çıkardığı bir başka uygulama ise Syrian News. Bu uygulamanın içeriği tamamen Uygurların dikkatini çekecek şekilde hazırlanıyor. Bu uygulama ile Çin hükümeti Uygurları hem Ortadoğu ülkelerinde hem de Türkiye, Malezya, Afganistan gibi diğer ülkelerde takip ediyor.
Bütün bu gelişmeler Çin Komünist Diktasının dünyanın geleceği açısından ne kadar tehlikeli hale geldiğini bir kez daha gösteriyor.
(Derleyen Yunus Toprak)
