Basın Duyurusu
24 Mart 2020
İrtibat: contact@campaignforuyghurs.org
www.campaignforuyghurs.org
Campaign For Uyghurs / Uygur Hareketi
Coronavirüs pandemik hastalığı ile mücadele için hükümetler, vatandaşlarını evlerinde kalmaları ve sosyal hayatta aralarına mesafe koymaları konusunda uyarıyor. Dünyanın çeşitli ülkeleri, topraklarının tamamında veya bazı şehirlerin sokağa çıkmayı sınırlandırıyor. İnsanlara evlerinde kalmaları, acil olmadığı sürece sosyal ortamdan uzak durmaları, acil gıda ihtiyaçları ve tıbbi ihtiyaçlarının dışında dışarı çıkmamaları söylendi. Ülkeler Çin kaynaklı virüsün yayılmasını önlemek için sıkı yönetim ilan etmeye doğru gidiyor.
Ancak, eş zamanlı olarak, Doğu Türkistan halkına, Uygurlara virüse karşı hiçbir destek sağlanmadı. Tıbbi yardım ve güvenlik için hiçbir kaynak ayrılmadı. Çin, Uygur halkının hayatlarını yok edercesine, Doğu Türkistanlı gençleri, Çin ana kıtasında virüsün hala etkin olduğu yerlere taşıyor. Çin Komünist Partisi, bu gençleri korkunç bir şekilde ölüme gönderiyor ve onların fabrikalarda zorla çalışmaya zorluyor.
Çinli virüs nedeniyle bu yaz mevsiminde Japonya’nın başkenti Tokyo’da gerçekleşmesi beklenen Uluslararası Olimpiyatlar, gelecek yıla ertelendi. Virüs bir taraftan yayılmaya, ölümler artarken ve ufukta herhangi bir tedavi gözükmüyorken bütün önlemler salgının yayılmasını önlemesini ve bulaşmış insan sayısını azaltmayı amaçlıyordu.
2022 Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği hakkı Çin’e verildiğinden beri, Olimpiyat Oyunlarına hazırlık için yapılan çalışmaların kıymeti, Pekin yönetiminin çalışma yöntemleri ile uyuşmuyor. Olimpiyat oyunlarının prensipleri, bütün insanların bir araya gelerek dayanışması, farklılıklar içindeki birlik, sağlıklı bir yönetim sisteminin kurulması, iyi yönetim sistemleri ve bunların devamlılığıdır. Olimpiyatların bu değerlerinin hiçbirini taşımayan bir ülkeye neden bu hakkın verildiğine ilişkin soruya Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) “Bu sorunlar hükümet ve yerel otoriteler için gündeme getirildiğinde, Olimpiyat Sözleşmesi kapsamında bu Olimpiyatların prensiplerine saygı duyulacağına ilişkin güvence verilmiştir” açıklaması yapıldı.
Çin yönetimine sadece bu prensiplere bağlı olup olmayacağının sorulması ve Komünist yönetiminin bunu garanti edeceğini söylemesi yeterli değildir. Özellikle, Uygur halkına ve diğer Türk toplumlarının insan haklarının ihlal edildiğine dair hususlarda gerçek bir şeffaflık sağlamakla borçlu olan Çin yönetimi için. Bu soruşturma tıpkı, küresel markaların Çin’e fabrikalarda zorla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığına dair denetleme ve durum tespit sürecine güvenmelerine benzemektedir. Çin’in gücü ve zorlayıcı adımları, dünyayı Çin’in insan haklarını ihlal konusunda söylediklerini kabul etme eğilimine sokmaktadır.
IOC Başkanı Thomas Bach, “Şeffaflığın güçlendirilmesi, iyi hükümet yönetimi ve hesap verilebilirlik, 2020 Olimpiyat Oyunları Organizasyonu’nun en önemli unsurlarıdır. Bu temel unsurlara göre, IOC, Olimpiyatlara Ev Sahipliği Yapma Sözleşmesi’nde özellikle insan haklarının korunmasına ve yolsuzluğa izin verilmemesi hedeflenmemiştir.” Açıklamasını yaptı.
Olimpiyat Komitesi Başkanı Bach tarafından sıralanan bu prensipler ve değerler Çin tarafından hiçbir zaman dikkate alınmadığı gibi saygı da görmedi. Coronavirüs hakkında olduğu gibi insan hakları ihlallerinin artması konusunda hiçbir şeffaflık ve hesap verilebilirlik yoktur. Çin, Müslüman Türk toplumlarına karşı uyguladığı baskılar ve insan hakları konusunda hesap veren bir ülke değil. Eğer IOC, olimpiyatlara ev sahipliği yapacak ülkelerde bu prensiplerin taşınması gerektiğini söylüyorsa, Çin 2022 Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmamalı.
Uygur Hareketi, uluslararası toplumu, Çin’in Doğu Türkistan’da ayaklar altına aldığı insan hakları konusunda olduğu gibi, Çinli Virüs hakkında hesap vermesi için adım atmaya çağırıyor. Çin’in bu hareketlerine ilişkin hesap vermeli ve Olimpiyatlara ev sahipliği yapmakla ödüllendirilmemeli. Bu zor zamanlarda sizlerin Uygurları unutmamanızı istiyoruz.