Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı soykırım suçları işlemeye devam ediyor. Uygurları tarihten silmek isteyen Komünist Parti yönetimi kapsamını sadece kendisinin belirlediği suç tanımına göre milyonlarca insanı kamplara gönderdi. Pekin Hükümeti’nin suç tanımında İslam dininin gereklerini yerine getirmek ve Uygur kültürüne sahip çıkmak ilk sırada. Ancak, bunlardan daha tehlikelisi (!) ‘Amerika’da eğitim almak.’ Bu suçu işleyen Komünist Partisi üyesi bir Uygur ailenin ferdi bile olsa affedilmiyor. Doğu Türkistanlı genç işadamlarından Ekpar Asat’ın hikayesi bu yeni suç tanımlarının bir örneği. 2016 yılında Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın en prestijli programlarından Uluslararası Liderlik Programına davetli olarak katılan Asat, Doğu Türkistan’a geri döndükten bir hafta sonra polislerce tutuklandı, 15 yıl hapse mahkum edildi.
Washington DC’de avukatlık yapan Rayhan Asat, kardeşinin serbest bıkarılması için mücadele başlattı. Rayhan Asat’ın bu mücadelesi hem New York Times gazetesinde hem de diğer yayın kuruluşlarında ses getirdi. Rayhan Asat’ın özgürlüğü için mücadele ettiği Ekpar Asat, bugün Çin Komünist Partisi’nin zulmettiği milyonlarca Uygur Türkü’nden biriydi. Ekpar Asat, 2014 yılında Çin’in Amerika Büyükelçisi Max Baucus ile tanışmak üzere seçilen iş adamlarından biriydi. Başarılı iş hayatı, ailesinin Komünist Partisi üyesi olması, amacının iki toplum arasında köprü oluşturması gibi özellikleri ile dikkat çeken Ekpar Asat, Max Baucus’un önerisiyle Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın organize ettiği liderlik programına kaydoldu. 1940 yılında başlayan bu programa bugüne kadar 255 bin insan katıldı. Asat, 2016 yılının Şubat ayındaki üç haftalık program boyunca ders verenlerin takdirini kazandı ve başarı ile eğitimini tamamladı. Amerika’da kaldığı süreyi verimli geçirme adına birçok aktiviteye katılan Ekpar Asat, daha sonra Doğu Türkistan’a geri döndü. Geri dönmeden önce Rayhan Asat ile yaptığı son görüşmede, o sırada dünyanın en prestijli hukuk okullarından Harward’a yüksek lisans eğitimini tamamlamak üzere olan ablasına mezuniyet töreninde geleceği sözünü verdi. Üstelik bu sefer ailesi ile birlikte gelip ablasını bu mutlu gününde yalnız bırakmayacaktı.
Harward’da hukuk alanında yüksek lisans yapan ilk Uygur özelliğine de sahip Rayhan Asat, mezuniyet töreninde kardeşi ile maalesef buluşamadı. Ekpar Asat, Urumçi’ye döndükten bir süre sonra hiç beklenmedik gelişmeler yaşandı. İlk haftalarda devlet kanalında yayınlanan boks turnuvasına bile şirketi aracılığı ile sponsor olan Ekpar’dan bir süre sonra haber alınamaz oldu. Rayhan Asat’ın kardeşi ile WeChat üzerinden mesajlaştığı tarih 7 Nisan 2016 idi. Kardeşinin durumundan endişe eden Asat, hemen Dışişleri Bakanlığı ve ilgili birimlerle temasa geçti ve kardeşinin nerede olduğunu öğrenmek için girişimlere başladı. Bu girişimlerin neticesinde, Çin’in Amerika Büyükelçiliği, Ekpar Asat’ın durumu ile ilgili endişeleri dile getiren hem demokrat hem de cumhuriyeti parlamenterlerin kaleme aldığı mektuba cevap verdi. Delaware Senatörü Chris Coons’un ofisine gönderilen cevabi mektupta, Ekpar Asat’ın 15 yıl hapis cezası olduğu belirtildi. O zamana kadar, kamuoyunun dikkatini çekmeden, üniversiteden ve çalıştığı avukatlık bürosundaki bağlantıları ile kardeşini bulmaya çalışan Rayhan Asat, Ekpar’un mahkumiyetini haber aldıktan sonra mücadelesini kamuoyuna taşıma kararı verdi. Bu kapsamda görüştüğü New York Times gazetesinde yer alan değerlendirmesinde, Dışişleri Bakanlığı’nın kendi programına gelen bir kişinin hakkını korumak zorunda olduğunu hatırlatan Asat, “Dışişleri Bakanlığına tehlikede olmasının tam nedenin bu olduğunu söyledim. ABD, bu programları organize ediyor ve buraya getirtiyor. Programlarının başarılı olması için o insanları koruması gerek” ifadelerini kullandı. Bu yaşananların kabul edilemez olduğunu kaydeden Asat, “O orada yüksek profildeki bir girişimciydi, Amerika’ya geldikten sonra devlet düşmanı ilan edildi” dedi. Çin hükümetine de seslenen Rayhan Asat, “Pekin’i keyfi olarak gözaltına alınanları derhal serbest bırakmaya ve Doğu Türkistan’daki halkımızı sindirmeye yönelik acımasız politikalarına son vermeli” dedi. Onun bu mücadelesinin orada yaşayan ailesini zor duruma düşürebileceğinin farkında olan Asat, kendisinin yalnız olmadığını diasporadaki Uygurların birçoğunun aynı zorlukları yaşadığını kaydetti. Fakat, kardeşinin başına gelenler Rayhan Asat için, Çin’in gözünde, Uygurların, ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar ‘yabancı gibi kalmaya’ devam edeceğini bir kez daha gösterdi.
Avukat Rayhan Asat, kardeşini son olarak Harvard’daki mezuniyet töreninden üç ay önce görebildi. 15 Mart 2016 tarihinde kardeşini uğurlarken böyle bir zulümle karşılaşacaklarını bilmiyordu. Asat, bugün geriye dönüp baktığında ‘onunla keşke daha çok vakit geçirebilseydim’ diyor.
Derleyen Hasan KORKMAZ,