Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği soykırıma karşı Amerika’nın başkenti Washington DC’de bir yürüyüş gerçekleştirildi. Amerikan Kongresi’nde ve Senatosu’nda onaylanan ve Başkan Trump’un imzaladığı Uygur İnsan Hakları Politikası yasal düzenlemesi kapsamında Çin’e yaptırımların baştılması çağrısının yapıldığı yürüyüşe konuşan Uygur Hareketi (Campaign For Uyghurs – CFU) Direktörü Rushan Abbas, “Çin, BM’yi, Dünya Sağlık Örgütü’nü, Amerikan Basketbol Ligi NBA’yi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ni hatta Hollywood’u susturabilir. Ama biz sessiz kalmayacağız” dedi.
Uygur Hareketi ve Uygur Rally tarafından organize edilen ve 5 Temmuz 2009 yılında Doğu Türkistan’da meydana gelen olaylar ve arkasından yaşanan Uygurlara yönelik katliamların 11 yılı vesilesi ile gerçekleşen yürüyüşte, CFU Kurucusu ve Direktörü Rushan Abbas, “Çin’de olsaydım beni tutuklatacak olan “Selamün Aleyküm” diyerek başlamak istiyorum” diyerek katılanları selamladı. Bugün, Doğu Türkistan’da bir soykırım yaşandığını ve bu soykırımı gösteren bütün delillerin ortada olduğunu söyleyen Rushan Abbas, “Bugün bu özgür topraklarda bu kelimeyi kullanmaktan çekinenlere söylüyoruz: Evet bu bir soykırım. Bu herkesin kulaklarında yankılansın. Soykırım” dedi.
Uygur kelimesinin de sadece kulaklarda yankılanmaması aynı zamanda kalplerde hissedilmesini isteyen Rushan Abbas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim güzel insanlarımız bugün Çin’in faşist rejimi tarafından problem olarak görülmektedir. Onların totaliter şeytani planlarını kabul etmememiz, onlar için bizim yok edilmemiz anlamına gelmektedir. Hong Kong’da, Tibet’te yaşananlara bakın. Gerçekten Çin’in bize özgürlüğümüzü vereceğine kim inanır. Bu otoriter rejimin yaptıklarının şahit çok sayıda insan var.”
Çin’in bugün soykırım işleme adına sayısız suçlar işlediğini söyleyen Abbas, “Zorla evlilik, toplu tecavüzler, zorla bebekleri aldırarak öldürme, zorunlu doğum kontrolü, kısırlaştırma, tutuklama, dövme, işkence etme, çocuk kaçırma, beyin yıkama, organ kaçaklığı, insanları yok etme. Kısaca soykırım. Bir çok tanığın gözyaşları ile ortaya konulan bu gerçekleri, Çin aksini iddia etse de, dünya inkar edemez” ifadelerini kullandı.
BM’nin eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Afrika’da Ruanda’da yaşanan soykırımdan sonra söylediği “İkinci bir Ruanda olursa, bütün bilgilere rağmen dünyanın harekete geçeceğinden emin değilim” sözlerini hatırlatan Abbas, “Bu söz kanıtlanmış durumda. Şu anda dünyanın geç kaldığı görülüyor. Geç kalmanın da ötesine geçti, bu olanlara ses çıkarmayan dünya aynı zamanda suç ortağı” dedi.
5 Temmuz 2009’daki hadiselerden sonra Çin’in Uygurları yok etme adına yaşananları, tıpkı 1989 yılında Tiananmen olaylarında yaptığı gibi nasıl çarpıttığını gördüklerini söyleyen Abbas, “Dünyanın bunun farkına varması için daha kaç defa Çin’in aynı şeyleri yapması lazım. Biz daha kaç defa dünyaya haykırmak zorunda kalacağız. İnsanlarımızın kanı daha kaç kez dökülecek” diye konuştu.
Birleşmiş Milletlerin (BM) halen Çin’i neden engellemediği sorusunu hatırlatan Abbas, “Siz katili kendi davasını yargılamak üzere davet ettiniz. Daha ne kadar aşağı düşülebilir, daha ne kadar değersiz hale gelebilirsiniz ki, başka ülkelerde yaptığı sözde yatırımlarla soykırım suçunu gizlemeye çalışan birini buralara kadar taşıdınız. Demokratik ülkelerde avantaj elde etme adına komünizmin felsefesine aykırı şekilde kazanılan paraların Çin Rejimi tarafından kullanılması, o ülkelerdeki gelecek nesillerin hayatına şimdiden yolsuzlukla kirletmiş olmuyor mu? Onların bizim özgürlüklerimize karşı kullanmasına, üniversitelerimizin manipüle edilmesine ve etnik soykırım yapılmasına nasıl ses çıkarılmıyor” şeklinde konuştu.
Çin’e karşı yaptırımların bir an önce başlatılması gerektiğini vurgulayan Direktör Abbas, “Amerikan hükümetine bu yasal düzenleme için çok teşekkür ediyoruz. Ancak atılması gereken başka adımlar da var. Bugün kamplarda ve hapishanelerde tutulan milyonlarca Uygur serbest bırakılmalı. Onların köle gibi çalıştırılmasına bir son verilmeli. Kız kardeşim Dr. Gulshan Abbas özgür olmalı” çağrısını yaptı.
Bugün Çin’in BM’yi, DSÖ’yü, Hollywood’u, Olimpiyat Komitesi’ni NBA’yi susturduğunu söyleyen Abbas, “Ama biz susmayacağız” dedi. Çin’in yaptığı şeytanca bu işlere sefilce sarılanların bir gün Allah’ın karşısında hesap vereceğini söyleyen Abbas, “Biz bu hesabın verilmesi için elimizden geleni yapacağız” mesajını verdi. Amerikan Hükümeti’nin hazırladığı yasa ile şu anda bulunduğu doğru pozisyonu korumak adına Çin rejimini yürüten bu şeytani suçları işleyenleri cezalandırma adına gerekenleri yapmaya çağıran Abbas, “Amerikan kamuoyuna, Çin ile aynı utancı paylaşmayın diyoruz. Biz er veya geç galip geleceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.