Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlar, Kırgızlar, Kazaklar ve diğer Türk topluluklarına soykırım uygulayan Çin komünist rejiminin bu zulmüne Amerika Birleşik Devletleri’nden bir kez daha tepki geldi. Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Uygur Hareketi’nin kurucusu ve İcra Direktörü Rushan Abbas’ın Uygur soykırımını duyurduğu için Çin tarafından hapis cezasına çarptırılan ablası Dr. Gulshan Abbas’a sahip çıkan bir mesaj yayınladı. Blinken, Dr. Abbas’ın doğum günü vesilesi ile Twitter hesabından “Doğu Türkistan’da haksız yere hapis cezası çeken Dr. Gulshan Abbas’ın orada geçirdiği üçüncü doğum günü, 59’uncu doğum günü. Sevdikleri onunla kutlama fırsatını hak ediyor. Aynı gün Amerikan Senatasu Dışişleri Komitesi de Uygurlarla ilgili alt komite duruşması düzenledi. Senator Marco Rubio da Blinken gibi Twitter’dan attığı mesajla Gulshan Abbas’ın doğum gününü kutlarken, Çin’e baskıya devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Gulshan Abbas, 2018 yılında Rushan Abbas’ın Amerika’da bir düşünce kuruluşunda Doğu Türkistan’daki soykırımı anlattığı için Çin Komünist Partisi tarafından kaçırıldı. Uzun süre uluslararası kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayan hatta Uygur Hareketi’nin Direktörü Rushan Abbas’ı başkasının resmini çalmakla suçlayan Çin tarafı daha sonra Dr. Abbas’ın tutuklu olduğunu doğruladı. Amerikan Senatosu’nda gerçekleşen Doğu Türkistan’daki gelişmelere dair yapılan son alt komite çalışmasında da Rushan Abbas, Doğu Türkistan’daki Çin zulumü hakkındaki araştırmaları ile bilinen Dr. Adrian Zenz ve İnsan Hakları İzleme Örgütü temsilcisi Sophie Richardson ile birlikte tanıklık yaptı.
İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirilen Uygur Soykırımı Mahkemesi’ni takiben yapılan komite çalışması Uygurların haklı mücadelesi için önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Rushan Abbas, Amerikalı senatörlere şu tanıklığı yaptı: “Orwellian gözetim sistemleri, köle gibi çalıştırılma, kadınların zorla kısırlaştırılması, toplu tecavüzler, toplama kampları, işkence ve ceset yakma tesisleri. Bunların ne manaya geldiğini biliyoruz. Yıllar önce ‘bir daha asla’ diye yemin etmiştik ama bu sözün unutulduğunu görüyoruz. Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’a bağımsız gazetecilerin girmesine izin vermemesi oradaki soykırımı suçlarını örten propaganda mekanizmasını kurduğunu ve sansür uyguladığı anlamına geliyor. Aynı zamanda bir şekilde toplama kamplarından kurtulmuş olanlar veya oradaki yakınlarına sahip çıkan insan hakları aktivistlerini tehdit eden çok sayıda soykırım inkarcısının ortaya çıkmasına da neden oldu.”
Alt komite çalışması hakkındaki Uygur Hareketi’nin açıklamasında da Biden yönetiminin Doğu Türkistanlıların yakınlarını bulması için harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Amerika’nın Çin’deki büyükelçiliği Dr. Gulshan Abbas, Profesör Rahile Dawut ve Yalkun Rozi gibi kişileri görmeyi talep edebileceği de vurgulandı.