Uygur Hareketi,
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygurlara yönelik baskı, zulüm ve yok etme politikalarını soykırım olarak tanımladı. ABD Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklama ile Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da Uygurlara yönelik, toplama kampları, kadınların zorla kısırlaştırılması, köle gibi çalıştırma gibi insanlığa karşı suçlar işleyerek soykırım uyguladığını ilan etti. Bu önemli kararla ilgili olarak basın açıklaması yapan Uygur Hareketi (Campaign For Uyghurs – CFU) bu kararın Doğu Türkistan halkının haklarının savunulması ve adalet arayışı için önemli bir adım olduğunu ve bunun devamında adalet arayışı ve Uygur insan haklarını savunma adına ABD yönetimine destek vereceğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı’nın bu adımının kampanya ekibinin açıklaması ile Çin Devletinin eylemlerini ‘soykırım’ olarak tanımlayan Biden yönetiminin de güçlü bir şekilde aynı politikayı devam ettirmesine katkı sağlayacağı belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin’in soykırım yaptığını ilan eden kararla ilgili olarak, “Bu soykırımın devam ettiğine ve Çin parti devletinin sistematik olarak Uygurları yok ettiğine tanık oluyoruz” dedi.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas da basın açıklamasında tarihi önemdeki bu kararla ilgili olarak, “Bu açıklama bir anda her şeyin değişeceği anlamına gelmeyecektir. Ancak, mağdur insanlardan herhangi biri için dünya toplumunun yaşanan soykırımı görmesi ve korkuların gerçek olduğunu kabul etmesi bakımından her şeyi ifade eder” açıklamasını yaptı. Çin Komünist rejiminin kendi barbarlığını ve yaptığı zulümlere yönelik eleştirileri susturmak için bütün enerjisini harcadığını söyleyen Abbas, “Dünyada iyilik için mücadele edenler var. Gerçek er veya geç kazanacaktır ve Çin’in liderleri bunu biliyor. Bu gerçek karşısında titriyorlar. Şeffaflığı ne kadar uzun süre reddedip suçlarına cevap vermezlerse kendilerine o kadar suç yüklüyorlar. Kötülüğün hizmetkarı bu barbar hayvanları oldukları gibi görüyoruz” ifadelerini kullandı. Abbas, kendi ablası Gulshan Abbas’ın sahte suçlamalarla 20 yıl cezaya çaptırılmasının Çin rejiminin bu soykırım niyeti ile açıkça bağlantılı olduğunu söyleyerek, “Hem benim ablam hem de milyonlarca Uygur adaleti hak ediyor” dedi.
Uygur Hareketi’nin adalet arayışı yolunda kararlı bir şekilde ilerleyeceği belirtilen açıklamada, Çin Komünist rejiminin Doğu Türkistan’da Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ve diğer tüm toplumlara yönelik terör ve vahşet politikaları nedeniyle hesap vermesi gerektiği kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı’nın bu kararının Doğu Türkistan’da Uygurların zorla çalıştırılmasından yararlanarak soykırım suçuna iştirak etmiş olan şirketlerin bu suç iş birliğine son vermesi için de fırsat oluşturduğu kaydedildi. Bütün belgeler, raporlar ve tanıkların anlattıkları ile kimsen inkar edemeyeceği bu acı gerçek karşısında uluslararası toplumun, insanlık tarihinin gördüğü en son soykırıma durdurmak için ABD’nin bu karanını örnek alması gerektiği vurgulandı.
Uygurlara yönelik soykırıma 2020 yılının Temmuz ayında, Uygur Hareketi tarafından yayınlanan ‘Doğu Türkistan’da Soykırım’ raporunun da bütün hükümet yetkililerine zulmün sona erdirilmesi için bir kaynak olarak kullanılabileceği de ifade edildi.
