Uygur Hareketi, Avrupa Parlamentosu’nun haksız yere hapsedilen Uygurlar, özellikle de Profesör İlham Tohti ve Dr. Gülşen Abbas hakkında önerge almasını karşılıyor. Kararın metini 10 Ekim 2024’te 540 oyla kabul edildi.
Avrupa Parlamentosu’nun geniş bir mutabakatıyla önerilen önerge, soykırımcı Çin’in Uygurlara ve diğer Türk etnik gruplarına karşı, ayrıca Tibet, Hong Kong, Makao ve anakara Çin’deki insan hakları ihlallerini şiddetle kınadı. Profesör İlham Tohti, Dr. Gülşen Abbas ve haksız yere gözaltına alınan tüm kişilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Kabul edilen önerge metni, Avrupa Birliği’ni (AB) soykırımcı Çin’e karşı yaptırımlar uygulamaya, iade anlaşmalarını askıya almaya ve ulusötesi baskıyı ele almaya çağırdı ve Uygur bölgesinde Çin’in “insanlığa karşı suçlarına son verilmesi” çağrısında bulundu. Ayrıca, kararda AB’nin zorunlu çalışma düzenlemesini memnuniyetle karşıladı ve tam olarak uygulanmasını vurguladı; Çin’de, özellikle Doğu Türkistan’da faaliyet gösteren işletmelerin insan haklarına uymaya çağrıdı.
Önergeyi öneren Avrupa Parlamentosu Üyesi Bayan Miriam Lexmann şunları söyledi: “Bu günlerde Çin, kuruluşunun 75. yılını anıyor… 75 yıllık terör, baskı ve acı… Bu meclis, ilk AB kurumu olarak bu rejime karşı duruşumuzu kabul etti ve AB’nin totaliter rejime karşı tutumunu değiştirmede temel bir rol oynadı. Çin, Uygurlara, Tibetlilere ve diğer etnik gruplara karşı insanlığa karşı suçlar işliyor ve terörünü ve baskısını anakara Çin, Hong Kong ve Makao’ya yayıyor. Bu nedenle, İlham Tohti, Gülşen Abbas ve rejim tarafından hapsedilen sayısız ismin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunmaya devam etmeli ve rejimi sorumlu tutmalıyız.”
Söz alan Petras Austrevicius, “Bugün Sakharov Ödülü sahibi, on yıldır Çin hapishanesinde müebbet hapis cezasına çarptırılan Uygur insan hakları savunucusu İlham Tohti’ye ve kız kardeşinin Çin rejiminin Uygurlara uyguladığı baskıyı eleştirmesi nedeniyle yirmi yıl hapis cezasına çarptırılan Gülşen Abbas’a saygılarımızı sunuyoruz. Bu, Pekin’in küresel hegemonya arayışında olduğu ve insan hakları savunucularına, muhaliflere ve etnik azınlıklara karşı en sert yöntemleri kullandığı Komünist Çin’in çok acımasız bir gerçeğidir” dedi.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Erik Marquardt, Çin’in insan hakları ihlallerine son vermesi için ekonomik ve siyasi baskı uygulanmasının gerekliliğini vurguladı. “Bir Alman vatandaşı olarak, Volkswagen gibi şirketlerin bu insan hakları ihlallerini tanıma konumunda olmamasını büyük bir utanç olarak görüyorum” dedi.
Avrupa Parlamentosu üyeleri Raphael Glucksmann, Lara Magoni, Rima Hassan, Sebastião R. Bugalho, Hermann Tertsch, Engin Eroğlu, Catarina Vieira, Thijs Reuten, Seán Kelly ve AB Bütçe ve İdare Komiseri Johannes Hahn, AB’nin Uygur halkının içinde bulunduğu kötü duruma yanıt olarak derhal harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan önergeyi desteklediler.
Önergeye ilişkin konuşan Ruşen Abbas, “Bugün kız kardeşim Dr. Gülşen Abbas, Profesör İlham Tohti ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin devam eden soykırımına katlanan sayısız Uygur için adalet arayışımızda önemli bir dönüm noktasıdır. Avrupa Parlamentosu bu önergeyi kabul ederek insan haklarına ve demokrasiye olan bağlılığını gösterdi. Ancak mücadelemiz henüz bitmedi. Üye Devletler, Çin’in suçlarının hesabını sormak ve Uygur halkının çektiği acılara son vermek için birleşmelidir” dedi.
Uygur Hareketi, uluslararası toplumu Çin hükümetini Uygur halkına karşı devam eden soykırımından sorumlu tutmak için somut adımlar atmaya çağırıyor.